Kelâmbaz
Kürşad ve 40 Çerisi

Kürşad ve 40 Çerisi

“Madem ki unuttunuz Kürşad adlı çeriyi hatırlatırız yağmur kokan o geceyi”

Bir uyanış bir diriliştir “Kürşad baskını” Büyük Türk milletinin yeniden şahlanışıdır… Üstat Necip Fazıl’ın dediği gibi “Kim var denildiğinde, sağına soluna bakmadan ben varım diyebilmektir” Kürşad baskını.

Göktürk halkı Çin esaretindeki 10. yılını doldurmak üzereydi. Toplum olarak asimile olmaya başlamış ve Çin esaretine boyun eğmiş bir durumdaydı. 5000 yıllık tarihinde esarete hiç alışık olmayan ve bozkır göçebesi olan Türkler, özgürlüklerine ve milletlerine çok bağlıydılar. Bu esaret dolu yıllara bir son vermek ve yeniden bağımsız Türk devletini kurma aşkı heyecanı ve davasıyla yaşıyorlardı. Her şey bir başkaldırmayla başladı…

Delinse yer; çökse gök, yansa, kül olsa dört yan
Yüce dileğe doğru yine yürürüz yayan.
Yıldırımdan, tipiden, kasırgadan yılmayan;
Ölümlerle eğlenen tunç yürekli Türkleriz!

Kürşad adlı bir yiğit, ülkesinin milletinin bağımsızlığı için kendini feda etmeye hazırdı yanında 40 çerisi ile birlikte. Çin ordusunda subay ve Bozkurt soyunun en büyüğü konumunda bulunan Kürşad, duruma el koymanın vaktinin geldiğini düşünmektedir. Bunun üzerine Kürşad ve 40 Türk soylusu ihtilal yapma kararı alırlar. Kürşad ve arkadaşlarının planına göre; Çin hükümdarı Tay T-sung (li-Şih-min) esir edilip Ötüken’e kaçırılacak ve karşılığında, Çin himayesinde bulunan Türk toprakları ve esirleri istenecekti. Esirler arasında bulunan Urku Tigin de yeni kurulacak olan devletin hükümdarı ilan edilecekti. Kürşad bunu bizzat kendisi istemiş, kendisini geri plana alarak yapılan eylemin milli olduğunu vurgulamıştır.

Bu türkü hala göklerde çınlıyor. Kür Şad ve kırk arkadaşı, aylı kızıl bayrağı bekleyerek hala ufukları gözlüyor…

Çin hükümdarının geceleri kılık değiştirerek halkın arasına karıştığı ve sokaklarda dolaştığı haberi Kürşad ve arkadaşları tarafından biliniyordu. Yani hükümdarı esir alıp kaçırmak, ani bir sokak baskını ile gerçekleştirilebilecek kolay bir meseleydi, fakat baskını yapacakları gün hava koşullarının kötülüğü ve sağanak yağmur sebebiyle hükümdar saraydan çıkmamıştır. Bunun üzerine planın ortaya çıkmasından çekinen ve aldıkları kararın arkasında durmak isteyen 40 Türk yiğidi Çin sarayını basmıştır. Amaçları hükümdarı tutsak edip planı uygulamaktı. Cenk daha sarayın kapısına geldikleri anda başladı. Yüzlerce Çin askerini öldürmelerine rağmen verilen şehitler ve sayıca az oldukları için geri çekilmeye başladılar. Geri çekilen grup Kürşad’ın önderliğinde Vey Nehri’ne doğru ilerlemiştir. Amaçları Vey Nehri’ni geçip kutsal başkent olan Ötügen’e at koşturmaktır. Ancak sağanak yağmurdan dolayı Vey Nehri taşmış ve köprü sular altında kalmıştır. Karşıya geçemeyen Göktürk yiğitleri kanlarının son damlasına kadar çarpışmış ve orada şehit olmuşlardır.

Kürşad ve 40 Çerisi

Kür Şad ölmüş, fakat attan düşmemişti. Ölmüş fakat yenilmemişti!..

Ölmüş fakat yenilmemişti ! Bütün bir ulusun gözünün açılmasına ve davasına sahip çıkma fikrinin yeniden hayat bulmasına vesile olmuştu Kürşad ve 40 çerisi… “Kürşad baskını” sonrasında tüm Çin esaretindeki Türk boyları bir biri ardınca esarete karşı gelmiş ve çeşitli başkaldırı hareketinde bulunmuşlardır bu başkaldıran yaklaşık 53 sene sonra yani 682 yılında 2. Göktürk devletinin kurulmasının Türklerin yıllar süren esaretten kurtulmalarının bir davanın adıdır “Kürşad baskını”

Kim derdi kür Şad, kemikle etti,

O bir kişi değil, O bir Devletti,

Bayraktı, Vatandı, Bir candı,

Tepeden tırnağa kıpkızıl kandı.

değeri biçilemeyen bir mirastır “kürşad baskını” kıymetini anlayabilene idrak edebilene davasına milletine sahip çıkabilene bir Milletin yeniden dirilişidir yeniden şahlanışı!

Yazımı üstadın Gençliğe hitabesinden bir cümleyle bitirmek istiyorum “kim var! ” diye seslenilince, sağına ve soluna bakınmadan, fert fert “ben varım!” cevabını verecek ve her ferdi “benim olmadığım yerde kimse yoktur!” duygusuna sahip bir dava ahlâkını parıldatıcı bir gençlik…

Vesselam…

Yazarın bazı yazıları:

Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa’nın Hayatı

İstanbul’un Fethi

Osmanlı’da Kasaplık

Kürşad ve 40 Çerisi

1 comment

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

  • Büyük Türk ulusu derken kimi kasdediyorsunuz;eski Başbakan Bülent Ulusu’yu mu,Dede Korkut’u mu veya başka bir Türk büyüğünü mü?

    Saygılarımla.

Bizi Takip Et!