Kelâmbaz
Kaptan Paşa'nın Seyir Defteri

Kaptan Paşa’nın Seyir Defteri

Kanuni Sultan Süleyman Han’ın isteği üzerine, Seyyid Muradî Reis’in kaleme aldığı ve Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil hocamızın günümüz Türkçesine aktardığı “Kaptan Paşa’nın Seyir Defteri” isimli eser şu şekilde başlamaktadır;

Hazreti Padişah (Kanuni Sultan Süleyman) bir gün Cezayir Beylerbeyi ve denizdeki Mücahidlerin reisi Hayreddin Paşa’ya buyurdular ki:

‘Sen ve karındaşın nasıl ortaya çıkıp cihad meydanına atıldınız? Bunun sebebi ne idi? Sizler kimlerdensiniz? Kul taifesinden mi, sairlerden mi? Bu zamana gelinceye kadar karada ve denizde büyük küçük ne şekil gazalar ve savaşlar eylediniz? Baştan sona, aslı ve açıklamasıyla kusursuz olarak toplattırıp gerek nazım ve gerek nesirle kitap haline getirip gönderesiniz. Onlar dahi ne eksik ne fazla aynıyla benim zamanımda vuku bulan ve yazılan tarihlere kaydolsun’

Padişahın bu emri üzerine Hayreddin Paşa dahi arzu edildiği gibi gerek nazım gerekse nesirle gazâlarını tafsilatıyla yazdırmak üzere harekete geçer. Eseri yazma görevini Seyyid Muradi’ye verir. O da paşanın emri üzerine anlatılanları açık bir Türkçe ile kaleme alır. Ta ki işitenlere kolaylık olsun. Olayların kimini bizzat Barbaros Hayreddin Paşa’nın kendisinden ve kimini mücahit gazilerden dinlemiş ve kimine de bizzat şahit olmuştur. Sıhhatinden şüphe edilecek hiçbir haber yoktur.

İşte bu eseri padişahın emrinin yerine gelmesi için yazıya aldık. Ta ki okuyup dinleyen Müslümanlar memnun ve mesut oldukları zaman ol padişah hazretlerine dualar edeler. Aynı zamanda bu fakiri de yad edip duadan unutmayalar. Yine fakir Muradî’nin ol padişahlar padişahından arzusu söz başında hatırlanmak ve duaya mazhar olmaktır.

Yukarda bahsedilen eserin mensur yazma nüshaları İstanbul Üniversitesi Kütüphanesinde (T.Y.,Nr. 2459, Nr. 2490, Nr. 2639), manzum olanları ise Topkapı Sarayı Revan Köşkü Kitaplığı’nda (R. 1291, R. 1292, R. 1099) bulunmaktadır. Kaptan Paşa’nın Seyir Defteri Kitabı da Ahmet Şimşirgil hoca tarafından bu iki kaynak üzerinde yapılmış titiz bir çalışmadır. Kayı serisi ile tanıdığımız, kendisine has üslubu ile Osmanlı tarihini pek çok kimseye sevdiren kıymetli tarihçi Prof.Dr. Ahmet Şimşirgil hocanın bu çalışması birinci baskısını eylül 2003’de yapmıştır.

Kaptan Paşa'nın Seyir Defteri
Kaptan Paşa’nın Seyir Defteri

Babıali Kültür Yayıncılık tarafından bastırılan 246 sayfalık bu nadide eseri okuyan tarih severler müthiş bir haz duymakta, adeta Hayreddin Paşa’nın gemisinde Akdeniz’e yelken açmaktadırlar. Kanunî döneminde Osmanlı donanmasının kaptan-ı deryalığını yapan Hayreddin paşayı daha yakından tanıma imkanı bulmaktadırlar.

Kaptan Paşa’nın Seyir Defteri ‘nde bahsedilen Barbaros Hayreddin Paşa iri yapılı ve kumral tenli, ayrıca saçı, sakalı, kaşları ve kirpikleri çok gür olan, Rumca, Arapça, İspanyolca, Fransızca ve İtalyanca’yı çok iyi bilen bir denizciydi.

Aynı zamanda Yavuz Sultan Selim’e bağlılık ve hizmetini her fırsatta bildirmesinin ötesinde Kanunî’den gelen davet üzerine de Cezayir gibi büyük bir eyaletin tapusunu,

‘’Bir Hayreddin kulun geldi,

Sen ol şah-ı Süleymân’e.

Sana layık nemiz vardır,

Kabul eyle fakîrhâne’’ diyerek başı önünde sunacak kadar tevazu sahibiydi.

İdare ettiği her şehirde çarşıda, pazarda dellallar çıkartıp “Askerler tarafından çarşıda akçesiz bir habbe malı alınan bana gelsin. İğnesi gidene çuvaldız vereyim. Biz buraya hayır dua almaya geldik. Kimsenin ırzına malına zarar verecek, hatırını kıracak, zulüm ve taaddi olacak şeylere razı değiliz. Öyle eden kimseler de bizden değildir” diye bağırtırdı. Bu derecede İslamiyete son derece bağlı ve kul hakkına karşı pek dikkatliydi.

Almanya İmparatoru 932 [m. 1526] senesinde Fransa’ya saldırdığı zaman, Osmanlı devletinden yardım isteyen Fransızlara  büyük bir donanma ile imdada giden ve nihayet Alman İmparatorunu, Fransa ile sulh yapmağa mecbur bırakan bir kaptan-ı derya idi.

O da her fani gibi 5 temmuz 1546’da kısa bir hastalığı müteakip vefat etti ve sağlığında Beşiktaş’ta yaptırdığı medresenin yanındaki türbesine defnedildi. “Mâte reisü’l-bahr” 953/1546 (Denizin reisi öldü) sözü vefatına tarih olarak düşüldü.

Barbaros Hayreddin Paşanın Beşiktaş’ta bulunan türbesi

Denizcilik tarihinin en büyük amirallerinden Barbaros Hayreddin Paşa’nın ağabeyi Oruç Reis’in esaretinden tutun Cezayir’in fethine, Kaptan-ı Derya olmasından tutun Preveze Deniz Harbine kadar birçok meseleyi akıcı bir üslupla bulacağınız bu eseri eminiz heyecanla okuyacak ve kısa sürede bitireceksiniz. Şimdiden keyifli okumalar dileriz.

Kişi oldur ki koya yerinde bir eser

Esersiz kişinin yerinde yeller eser


Barbaros Hayreddin Paşa’nın hayatını anlatan yazımız için tıklayın

Ahmet Faruk Şenkaya

Ahmet Faruk Şenkaya

İlahiyat fakültesi mezunu,
Yazı yazmasının sebebi; yazarken hem kendisi birşeyler öğrenmek hem de öğrendiklerini başkalarıyla paylaşmak,
Herhangi bir iddiası yok.

Yorum Yaz

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

Bizi Takip Et!